Coffee Museum

CoffeeMuseum

.

.

.

.

.

.

Anadolu’da asırlardır konukseverliğin simgesi haline gelen Türk kahvesinin hikayesini yansıtıp, 1600’lü yıllardan beri kahve yapımında kullanılan malzemeleri yöreye özgü taş binada görücüye çıkarıyor.

Pişirme yöntemi ve yüksek aromasıyla Osmanlı döneminden beri kahve müptelalarını etkileyen Türk kahvesi çeşitlerinin de konuklara ikram edildiği müze, sergi alanı ve kahvehaneden oluşuyor.

Müzeyi ziyaret edenler kahvenin çekirdekten fincana yolculuğuna şahitlik ederken, kahve yapımında kullanılan antika cezve, fincan, el değirmeni, kavurma tavaları, terazi, tahta kaşık, su küpü ve şeker kaplarını görebiliyor.

Müzeyi ziyaret edenlerin Türk kahve çeşitlerinin hikayelerini öğrenip, her birini tadabilir.

“Türk kahvesi bir pişirme yönetimidir. Bu yöntemin özel bir hikayesi, geçmişi ve ekipman arşivi var. Biz, burada çekirdekten fincana gelinceye kadar bütün ekipmanlarını sergiliyoruz. Kahvenin çekirdek halinden içilebilir hale gelinceye kadarki süreç burada var. Türk kahvesinin kalıplaşmış bir hali var ama Anadolu, gastronomi alanında gelişmiş kültüre sahip. Bunu kahvede de yaşatmış. Anadolu’da farklı kahveler yapılmış.

Kahvenin içine süt konulan mihrimah, badem konulan cilveli, özel bardakta sunulan süvari gibi kahve çeşitleri var. Misafirlerimizin burada deneyimleme şansları da olacak. Türk kahvesi dünyanın en sağlıklı kahvesi.

Kavrulma derecesi anlamında çekirdeklerin aromalarının net alınabildiği orijinal bir kahve. Dolayısıyla bunu doğru anlatıp doğru sunduğumuzda Türk kahvesine ilgi her geçen gün büyüyor. Bu müzeyi kurarken en önemli misyonumuz kahveyi doğru anlatmak. Bunun için de en doğru yerin Kapadokya olacağını düşündüğümüz için müzeyi kurduk. Burada misafirlerimiz Türk kahvesini hissederek, yaşayarak görecek.”

One Response

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir